bir filmin ingilizce özeti kısa
A Filmin youtube.com veya vimeo.com sitelerinde yüklenmiş online öngösterim linki (en az 3 ay geçerli) B) Filmin online öngösterim linki (en az 3 ay geçerli) C) Türkçe ve İngilizce kısa katalog özeti (elektronik ortamda) D) Varsa Press book, elektronik basın dosyası vb. diğer malzemeler
Kısa filmin diğer sinema türlerinden en belirgin farkı, kurallara ve yaptırımlara bağlı olmamasıdır. Özgünlüğü ve uygulama kolaylığı sayesinde, yönetmen ve yönetmen adaylarının önemli bir sanatsal uygulama alanıdır. Sinemanın toplumu değiştirmek ve dönüştürmek gibi önemli bir işlevi vardır.
FilminTürkçe ve İngilizce kısa özeti, Filmden fotoğraflar( yüksek çözünürlükte) Filmin en fazla 1.5 dakikalık fragmanını . Film, Türkçe ve İngilizce dışındaki herhangi bir dilde ise Türkçe ve İngilizce altyazı kullanılmalıdır. Türkçe ise sadece İngilizce altyazı kullanılmalıdır.
Ben onun filmlerine hayranım. Brad Pitt ünlü bir Hollywood sanatçısıdır. Brad Pitt 50 şimdi 50 yasında ve çok yakışıklı. Tombul yada şişman birisi değil. Kısa sarı saçları ve köyü mavi gözleri var. Genellikle drama ve aksiyon filmlerinde oynuyor ama oynadığı roller Vampirden bir kahrama, yada bir efsane adam olabiliyor.
Filmin Özeti. 1752 yılında küçük oğlu Barnabas ile birlikte Joshua ve Naomi Collins çifti yeni bir hayata başlamak için Liverpooldan Amerika'ya taşınırlar. Ama koca bir okyanus bile aileyi rahatsız aden gizemli kabustan kaçmak için yeterli değildir. Şehirde 20 yıl geçirir.Ama köklü playboy Angelique Bouchard un kalbini
Site De Rencontre Pour Trouver Un Homme Riche. – Let’s watch a movie. Hadi film izleyelim. – My favorite movie is Star Wars. En sevdiğim film Yıldız Savaşları. – What’s on TV? Televizyonda ne var? – What kind of movies do you like? Ne tür filmler seversin? – What is your favorite movie? En sevdiğin film medir? – When is the movie? Film ne zaman? – What kind of a movie is Terminator? Terminatör ne tür bir filmdir? – Frozen is an animated movie. Karlar ülkesi animasyon bir filmdir. – Do you like horror movies? Korku filmlerini sever misin? – I like comedy movies, because they’re funny. Komedi filmlerini severim, çünkü komikler. – What time is the movie on? Film saat kaçta? – I don’t like romance movies, because they’re boring. Romantik filmleri sevmem, çünkü sıkıcılar. – There is an action movie on Monday at Pazartesi günü saat bir aksiyon filmi var. – Does Amy like adventure movies? Amy macera filmlerini sever mi? – Connor loves action movies, because he thinks they’re exciting. Connor aksiyon filmlerini çok sever, çünkü onların heyecan verici olduğunu düşünüyor. – My father watches Western movies every Sunday. Babam her Pazar kovboy filmleri izler. – I like Spiderman. Örümcek adamı severim. – She cries when she watches a drama movie. Dram filmi izlediğinde ağlar. – Science-fiction movies are really interesting. Bilim kurgu filmleri gerçekten ilginç. – We are watching a thriller now. Şu anda bir gerilim filmi izliyoruz. – Smurfs is a cartoon. Şirinler bir çizgi filmdir. – His favorite movie is Matrix. Onun en sevdiği film Matrix. – What do you think about the movie? Film hakkında ne düşünüyorsun? – Who’s your favorite character in Butterfly Effect? Kelebek Etkisindeki en sevdiğin karakter kim? – Documentaries are really boring. Belgeseller gerçekten çok sıkıcı. – Gargamel is really too bad. Gargamal gerçekten çok kötü. – The Lord of the Rings, Harry Potter, The Fast and The Furious and James Bond are movie franchises. Yüzüklerin Efendisi, Harry Potter, Hızlı ve Öfkeli ve James Bond film serileridir. – Who is your favorite character in Twilight? Alacakaranlıkta en sevdiğin karakter kim? – I hate thrillers. Gerilim filmlerinden nefret ediyorum.
By Last updated January 26, 2019 İngilizcenizi geliştirmekle ilgilendiğiniz için buradasınız. Peki, filmleri sever misiniz? Kim sevmez ki, değil mi ama? O zaman sizin için bir hilemiz var. İngilizceyi filmlerle öğrenmeye ne dersiniz? Download This blog post is available as a convenient and portable PDF that you can take anywhere. Click here to get a copy. Download İngilizceyi Neden Filmlerle Öğrenmelisiniz? İngilizce film izlemek, İngilizcenizi geliştirmek için inanılmaz iyi ve eğlenceli bir yoldur – özellikle de İngilizce dinleme ve konuşma becerilerinizi. Eğer kitaplardan ve zor gramer kurallarını ve kelimeleri öğrenmekten bıktıysanız, biraz ara verin ve birkaç klasik Hollywood filmi izleyin. Elbette, aynı zamanda İngilizcenizi de geliştireceksiniz. Eğer öğretmenleriniz, arkadaşlarınız ya da aileniz neden ders notlarınızı okumak yerine bu kadar çok film izlediğinizi sorarlarsa, onlara şunu söyleyebilirsiniz Filmler genellikle sizin gibi İngilizce öğrenen kişilere özel yapılmaz. Ana dili İngilizce olan kişiler için yapılır. Bu yüzden duyduğunuz her şey tam olarak gerçekte olduğu gibidir. Konuşmalar hızlıdır ve çoğunlukla ana dilleri İngilizce olan kişilerden gerçekçi aksanlar duyarsınız. Filmler doğal bir dil kullanırlar. Bu yüzden İngilizce deyimler ve Amerikan İngilizcesinde yaygın olarak kullanılan argo sözcük ve cümleleri öğrenerek İngilizce kelime dağarcığınızı geliştirmek için harikadırlar. Geleneksel bir sınıfta öğrenemeyeceğiniz günlük dili öğrenmenin daha iyi bir yolu yoktur. Filmler eğlencelidir. Film izlemek, başka herhangi bir şey okumak gibi yapmak için fazlasıyla yorgun olduğunuzda film izlemek İngilizceye dalmak için harika bir yoldur. İngilizce filmler izlemek size kültürel bir içgörü de kazandıracaktır. İlginizi çeken yerlerle ilgili daha fazla şey de öğrenebileceksiniz. Böylece eğer bir gün bu yerlere giderseniz yalnızca İngilizce biliyor olmayacaksınız, gittiğiniz yerlerin tarihini ve kültürünü de anlıyor olacaksınız. Eğer ana dili İngilizce olan arkadaşlarınızla konuşacak bir şeyler arıyorsanız, filmler harika bir sohbet konusudur. Herkes filmlerden konuşmayı sever. Diyalogları dinleyerek İngilizce telaffuzları dinlemiş olursunuz, bu sayede kendi telaffuzunuzu da kusursuzlaştırabilirsiniz. …öyleyse, ne bekliyorsunuz? Patlamış mısırınızı alın, arkadaşlarınızı çağırın, arkanıza yaslanın ve İngilizcenizi geliştirmek için size yardımcı olacak filmlerin tadını çıkarın. İngilizcenizi Filmlerle Geliştirmek için İpuçları Zaten bildiğiniz filmleri seçin. Eğer başlangıç seviyesinde ya da daha alt bir seviyedeyseniz, en iyisi daha önce izlediğiniz bir filmi seçin. Neden mi? Nedeni basit Filmin konusunu zaten biliyor olacaksınız. Böylece bu sefer, yeni bir hikayeyi takip etmeye çalışmak yerine dilin kendisine odaklanabilirsiniz. Alt yazıları kullanın. Alt yazıları kullanıyor olmanız, hile yaptığınız anlamına gelmez, çünkü hala İngilizce sesleri duyuyor olacaksınız. Eğer İngilizce seviyeniz yüksek değilse, filmleri altyazısız olarak rahatça izleyecek seviyeye gelene kadar kendi dilinizdeki altyazıları açın. Eğer İngilizce seviyeniz biraz daha ileriyse, kendinizi biraz daha zorlayıp filmleri İngilizce altyazı ile izleyin. Her söyleneni kelimesi kelimesine altyazıdan takip etmek zorunda değilsiniz, zaten bu epeyce yorucu olabilir. Bunun yerine, konuşmalar fazla hızlanırsa ya da dil fazla yerelleşir ve halk dilinde anlamadığınız ifadeler geçerse, karakterlerin söylediklerini anlamayacak olursanız genel fikri anlamak için altyazılardan faydalanın. Ufaktan başlayın. Epik bir filmi başından sonuna İngilizce izleyip anlayabileceğinizden emin değil misiniz? Öyleyse izlemeyin! Nispeten kısa bir film seçin ve derin bir tarih ya da kültür anlayışı olan filmleri seçmekten kaçının; zira böyle filmler düşüncelerinizi fazlasıyla meşgul edip sizi dile odaklanmaktan alıkoyacaklardır. Uzun metrajlı filmler yerine İngilizce kısa metrajlı filmler, yani kısa filmler izleyerek de başlayabilirsiniz. Parçalara bölün. Eğer İngilizce uzun metrajlı filmler izlemek istiyor ancak bütün filmi bir seferde izlemeyi yorucu buluyorsanız, filmi parçalara bölün. Filmi 30 dakikalık parçalar halinde izleyin. Bir parçasını izledikten sonra başka bir şey yapın. Bir şeyler için, bir şeyler atıştırın, e-postalarınızı kontrol edin; ne yaptığınız fark etmez, yeter ki filmi izlerken filme odaklanın. Eğer her şeyi anlamak için kendinizi zorluyorsanız, bütün bir filmi tamamen İngilizce olarak izlemek gerçekten çok bunaltıcı ve sinir bozucu olabilir. Bu yüzden daha küçük parçalar halinde izlemek iyi bir fikir olacaktır. Dinleyin ve tekrarlayın. Bir filmi internetten ya da DVD’den izlemenin güzelliği, anlamadığınız bir yer olursa istediğiniz zaman filmi durdurup, geri sarıp yeniden izleyebilecek olmanızdır – sınıfta İngilizce öğretmenlerinizle bunu yapamazsınız. Anlamadığınız kısma geri dönün ve konuşulanları yüksek sesle tekrarlayın. Birkaç kez tekrarlayıp altyazıyı okuyun. Duyduklarınızı sözlü olarak tekrar etmek doğal bir aksan yakalamak için harika bir yoldur ve bunu sınıfta yapmak bazen insana kendini biraz aptal hissettirdiği için bu alıştırmayı evde yapmak sınıfta yapmaktan daha kolaydır. Kendi odanızda utanmanıza gerek yok, doğrusunu söyleyene dek istediğiniz kadar tekrarlayın! Zevk aldığınız filmleri izleyin. Dramlardan hoşlanmıyor musunuz? Öyleyse dram izlemeyin! Aşktan sırılsıklam olmuş romantik filmleri sevmiyor musunuz? İzlemeyin! Dünyada resmen binlerce film var, herkesin zevkine göre bir tane muhakkak vardır. Sevdiğiniz türden filmleri tercih edin komedi, bilim kurgu, romantik, korku, her ne seviyorsanız çünkü izlemekten zevk aldığınız şeylerden muhtemelen daha fazla şey öğrenirsiniz. Eğer kendinizi zerre kadar ilginizi çekmeyen filmleri izlemeye zorlarsanız, zorlanırsınız, ve böylesi bir durumda İngilizce dersinize geri dönseniz yeridir. Tek bir ülkeden filmlere odaklanın. Bildiğiniz gibi, İngilizce dünyanın pek çok farklı ülkesinde konuşuluyor; fakat İngilizce öğrenmeye çalışırken bir bölgeye odaklanmak daha iyidir, çünkü aksanlar gibi dilin kendisi de bölgeden bölgeye farklılık gösterir. En çok ilginizi çeken ülkeyi seçip bu ülkenin filmleriyle başlayın en azından dile daha hakim olup kendinize daha fazla güvenene kadar. İkinci dil olarak İngilizce öğrenenlerin çoğu Amerikan filmlerinden İngilizce öğrenmeyi seçer çünkü kültüre daha aşinadırlar ve Amerikan aksanları diğer ülkelerde konuşulan İngilizce aksanlarına göre nispeten daha anlaşılır gelir. Filmleri arkadaşlarınızla birlikte izleyin. İngilizce becerilerini kusursuz hale getirmek isteyen arkadaşlarınız mı var? Bir araya gelip filmleri birlikte izleyin. Böylece hem arkadaşlarınızla vakit geçirmiş olur hem de anlamadığınız kısımlarda birbirinize yardımcı olursunuz. Bu işi biraz daha ileri götürmek ister misiniz? Filmden sonra birer kahve alıp filmle ilgili düşüncelerinizi ve en sevdiğiniz sahneleri birbirinizle paylaşın – elbette İngilizce olarak! Bir film günlüğü tutun. Filmi izlerken hoşunuza giden bir kelime ya da söz mü duydunuz? Bunu ileride kullanabilmek mi istiyorsunuz? Öyleyse bir yere not edin! Film izlerken gelecekte kullanışlı olacağını düşündüğünüz bir söz duyarsanız videoyu durdurup bu sözü film günlüğünüze yazın. Sözü alıntıladığınız filmi ya da sahneyi de not ederseniz, söze bir bağlam kazandırmış olursunuz ve böylece günlüğünüze geri dönüp baktığınızda sözün anlamını hatırlamakta zorlanmaz, sözü hangi durumlarda kullanabileceğinizi de bilirsiniz. Böyle bir günlük sayesinde ileride ana dili İngilizce olan arkadaşlarınızla konuşurken kullanabileceğiniz tabii ki sözler kırıcı ya da kaba olmadığı sürece! gerçek hayata ait “özgün” sözler biriktirmiş olursunuz. En kolay ve en etkili yol FluentU. Eğer film günlüğü tutmak ve kelimelerin anlamlarına sözlükten bakmak size zor geliyorsa ve filmler dışında farklı türden eğlenceli videolar da izlemeye açıksanız, FluentU’yu denemelisiniz. Film fragmanları, müzik klipleri ve TV programları da dahil olmak üzere, FluentU’nun İngilizce öğrenmek için internetin en iyi videolarından oluşan bir koleksiyonu var. Üstelik bütün videolarda altyazılar, bilinmeyen kelimeler için sözcük tanımları ve örnek cümleler de mevcut; sizin ayrıca bir şey yapmanıza gerek yok! FluentU, film fragmanları gibi zor videolardan İngilizce öğrenmek için mükemmel bir yer. FluentU’da İngilizceyi tek bir yerden, rahatça öğrenmek için harika videolar var. Ayrıca İngilizce öğrenmek için tasarlanmış bir video oynatıcısı da sağlıyor. Yeni öğrendiğiniz kelimeleri gözden geçirirken, bunu video klipler üzerinden yapıyorsunuz. Üstelik FluentU gelişiminizi de hatırlıyor ve bunu size yeni videolar önermek için kullanıyor. İşin en iyi yanı da, FluentU’nun iOS ve Android cihazlar için hazırlanan mobil uygulamaları sayesinde her an her yerde İngilizce çalışmaya zaman ayırabilirsin. Aşağıda hem İngilizcenizin daha akıcı olmasına hem de filmler konusunda uzmanlaşmanıza yardımcı olacak, mutlaka izlemeniz gereken birkaç film var. İngilizcenizi Geliştirmek için Harika olan 9 Modern Amerikan Klasiği 1. “The Social Network” / “Sosyal Ağ” 2010 Başrollerde Jesse Eisenberg, Justin Timberlake, Andrew Garfield. Filmin Hikayesi Facebook’un icadının tarihini bilmek ister misiniz? Bu hikaye, başkalarıyla iletişim kurma biçimimizde bir devrim yapmak isteyen teknoloji düşkünü ve asosyal Harvard öğrencisi genç Mark Zuckerberg’in hikayesi. Film, Zuckerberg’in kazara şöhret oluşunun ve bir multi-milyoner oluşunun hikayesini anlatıyor – fakat her şeyin bir bedeli var. Eski arkadaşlarının ve son yıllarda bağ kurduğu insanların çoğu onun başarısız olmasını istiyor. Mark Zuckerberg bize maddi olarak her şeyinin olduğunu, ancak konu dostluğa gelince pek az dostunun olduğunu gösteriyor. Mark Zuckerberg kendini birkaç kez mahkemede buluyor ve film, dünyanın en büyük sosyal ağı olan Facebook’u ilk yaratanın aslında Mark Zuckerberg olup olmadığını sorguluyor. Bu filmin İngilizcenizi geliştirmek için harika olmasının sebepleri Bu film, Aaron Sorkin tarafından yazılan ödüllü bir film. Sorkin, doğal diyaloglar ve komik replikler yazmasıyla meşhur ve bu özellikler filmi gerçekten eğlenceli ve takip edilmesi kolay hale getiriyor. Ayrıca, hemen hemen herkes Facebook’un ne olduğunu ve nasıl çalıştığını biliyor, bu yüzden filmle hemen bağ kurabileceksiniz. İngilizce öğrenmek için film izlerken sık kullanılan sosyal medya terimlerinin yanı sıra en popüler sosyal medya ağlarından birinin tarihini de öğreneceksiniz. Filmden favori alıntımız “Facebook’u ben icat ettim!” 2. “The Hangover” / “Felekten Bir Gece” 2009 Başrollerde Ed Helms, Bradley Cooper ve Zach Galifiankis. Filmin Hikayesi Dört erkek arkadaş, içlerinden birinin düğününden birkaç gün önce bekarlığa veda partisi için Las Vegas’a giderler. Film, bu dört arkadaş başlarını epey bir derde sokarken başlarından geçen çılgın maceraları anlatıyor. Bu adamlar başlarını öyle dertlere sokuyorlar ki, düğüne yetişip yetişemeyecekleri bile belli değil. Bu filmin İngilizcenizi geliştirmek için harika olmasının sebepleri Öncelikle, film inanılmaz komik ve film boyunca ilginiz sürekli canlı kalıyor. Film komedi türünde olduğundan filmi anlamak için görsellere epeyce odaklanmak gerekiyor, bu da karakterler arasındaki diyalogları anlamayı kolaylaştırıyor. Bu filmdeki karakterlerin hepsi günlük dil kullanıyor; yani bu film, taşınmayı planlıyorsanız günlük hayata uyum sağlamanıza yardımcı olacak modern Amerikan argosunu öğrenmek için mükemmel. Filmde “bekarlığa veda partisi” anlamına gelen “stag party” ve “bachelor party” söz öbeklerini ve “gece sabaha kadar uyanık kalınan etkinlik/gün” anlamına gelen “all-nighter” kelimesi gibi yaygın günlük kullanımları sıkça duyacaksınız. Filmden favori alıntımız “Vegas’ta olan Vegas’ta kalır.” 3. “The Hunger Games” / “Açlık Oyunları” 2012 Başrollerde Jennifer Lawrence ve Liam Hemsworth. Filmin Hikayesi Bu hikaye gelecekte, Panem adında fütüristik bir ülkede geçiyor. Her yıl iki kişi, yaşadıkları bölgeyi “Açlık Oyunları” dövüşünde temsil etmek üzere seçiliyor. Seçilenler piyango sistemiyle seçiliyorlar. Filme 12. Bölge’den 16 yaşındaki bir kız olan Katniss’in hikayesini izliyoruz. Yoğun antrenman sürecini ve sonra 74. yıllık açlık oyunlarında kendi bölgesini temsil etmek üzere birden bire dövüşün ortasına atılışını görüyoruz. Bu filmin İngilizcenizi geliştirmek için harika olmasının sebepleri Bu oldukça görsel bir film, bu yüzden diyaloglarda kaçırdıklarınızı görsel aksiyonla tamamlayabilirsiniz. Aksiyon sahneleri hızlı olsa da, karmaşık terimler kullanan fütüristik filmlere ve bilim kurgu türündeki filmlere kıyasla bu filmin dili nispeten kolay. Filmde kullanılan aksan temiz bir Kuzey Amerika aksanı, bu yüzden karakterlerin söylediklerini anlamakta güçlük çekmezsiniz. Karakterler çok hızlı konuşmuyor ve filmde ne olup bittiğini anlamak gayet kolay. Bu film ayrıca aksiyonla dolu ve ilginç bir konusu var, yani izlemek için tek sebebiniz dilin kolaylığı değil. Film aksiyonu, romantizmi, komediyi ve geleceği zekice bir şekilde bir araya getiriyor, bu yüzden filmde herkese göre bir şey var. Filmden favori alıntımız “Size bir tavsiye vereyim Hayatta kalın!” 4. “Toy Story” / “Oyuncak Hikayesi” 1995 Başrollerde Tim Allen ve Tom Hanks. Filmin Hikayesi Bu animasyon Andy adındaki bir oğlan çocuğunun hikayesini anlatıyor. Andy odasında oyuncaklarıyla oynamayı seviyor. Özellikle de Woody adındaki aksiyon figürüyle oynamaya bayılıyor. Andy yanlarında olmadığında, oyuncaklar canlanıyorlar. Andy’nin annesi ona doğum gününde hediye olarak Buzz Lightyear adında yeni bir oyuncak hediye ediyor ve bu oyuncak Andy’nin yeni favori oyuncağı oluyor. Woody incinmiş hissediyor ve Andy’nin yeni oyuncağına olan ilgisini kıskanıyor; sonuç olarak bu yeni oyuncaktan kurtulmaya çalışıyor. Ancak, iki oyuncak dövüşmeye başlayınca kaybolurlar. Bu hikaye onların aksiyon ve kahkaha dolu maceralarını takip ediyor. Bu filmin İngilizcenizi geliştirmek için harika olmasının sebepleri “Oyuncak Hikayesi” gibi animasyon filmler genellikle yaşça daha küçük izleyiciler için yapılırlar, bu da hikayenin ve kullanılan kelimelerin karmaşık olmayacağı anlamına gelir. Film esas olarak çocuklar için olsa da, izlerken insana öyle gelmiyor. Yönetmen filme biraz yetişkin mizahı da katarak filmi yetişkinler için de çekici kılmayı başarmış. Filmden favori alıntımız Woody, Buzz Lightyear’a söylüyor “Bu şehir ikimize dar.” 5. “Cast Away” / “Yeni Hayat” 2000 Başrollerde Tom Hanks, Helen Hunt ve Chris North. Filmin Hikayesi Bu film, bir sistem analisti olan ve dünya çapındaki Fedex merkezlerindeki sorunları çözmek için sürekli seyahat eden Chuck Noland’ın Tom Hanks hikayesini anlatıyor. Chuck, Noel zamanı iş için Malezya’ya çağrılıyor ve kız arkadaşı Kelly’i Helen Hunt geride bırakmak zorunda kalıyor. Uçağı korkunç bir fırtınaya denk geliyor ve Pasifik Okyanusu’nda bir yere düşüyor. Chuck uçaktan kaçmayı başarıyor ve soğuk denizde bir cankurtaran salına tutunuyor. Sonunda, ertesi gün, ıssız bir adanın kıyısına vuruyor. Hikaye Chuck’ın adada Wilson adını taktığı bir topla birlikte hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Chuck yalnızlıkla mücadele etmek için her gün topla Wilson’la konuşuyor. Dört yıl sonra Chuck hala adadadır ve Wilson’la birlikte kendi yaptığı bir salın üzerinde balık tutmaktadır. Wilson denize düşer ve Chuck onu kurtaramaz, bu yüzden Chuck kendini yine yalnız ve kaybolmuş hisseder; ta ki bir kargo gemisi tarafından kurtarılana kadar. Chuck eve geri götürülür, ancak, dört yılın ardından her şey değişmiştir ve Chuck artık bir zamanlar bildiği hayatın içinde değildir. Bu filmin İngilizcenizi geliştirmek için harika olmasının sebepleri Bu filmdeki konuşmaların çoğu monolog halinde. Farklı karakterler arasında karmaşık ilişkiler ya da iniş çıkışlar yok, bu da filmi takip etmeyi epey kolaylaştırıyor. Tom Hanks de yavaş ve anlaşılır konuşması ve alçak sesiyle meşhur olduğundan, İngilizce öğrenen herkesin filmi anlaması için ideal koşullar oluşmuş oluyor. Filmden favori alıntımız Chuck Hanks, Wilson’la topla konuşuyor “Endişelenme Wilson. Kürekleri ben çekeceğim. Sen sadece dayan.” 6. “500 Days of Summer” / “Aşkın 500 Günü” 2009 Başrollerde Zooey Deschanel ve Joseph Gordon-Levitt. Filmin Hikayesi Bu, sizin bildiğiniz türden tipik bir aşk hikayesi değil. 8 Ocak’ta, genç mimar Tom Hansen Joseph Gordon-Levitt, Summer Finn Zooey Deschanel ile tanışır. Tom, Summer’a neredeyse anında aşık olur ve birkaç ay birlikte oldukça fazla zaman geçirirler. Summer Tom’a aşka inanmadığını söylese de, birlikte takılmaya devam ederler. Birlikte ne kadar zaman geçirirlerse geçirsinler, Summer Tom için aynı duyguları beslemez. Bu hikaye, Tom’un Summer’a olan bir nevi karşılıksız aşkını anlatır. Birkaç yıl sonra tekrar karşılaşırlar ve Summer Tom’a aşk konusunda haklı olduğunu ve biriyle tanıştığını söyler. Bu filmin İngilizcenizi geliştirmek için harika olmasının sebepleri Bu filmde kullanılan İngilizce oldukça anlaşılır ve anlatım tek bir kişinin bakış açısından, bu yüzden hikayeyi takip etmesi de kolay. Bu, bildiğiniz türden tipik bir aşk hikayesi değil ve en başından itibaren izleyicinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Filmden favori alıntımız Tom “O ya şeytani, duygusuz, aşağılık bir insan, ya da… Bir robot.” 7. “Twilight” / “Alacakaranlık” 2008 Başrollerde Kristen Stewart, Robert Pattinson ve Taylor Lautner. Filmin Hikayesi Bella Swan adındaki genç kız, daima yaşıtlarından farklı hissetmiştir. Hiçbir zaman okuldaki havalı kız gruplarının bir parçası olmayı dert etmemiştir. Annesi yeniden evlendiğinde, Bella babasıyla birlikte Washington’da küçük bir kasabada yaşamayı seçer. Burası sıkıcı, sürekli yağmurlu bir kasabadır ve hiçbir zaman ilginç bir şey olmaz, ta ki, Bella Edward Cullen adında gizemli ve oldukça yakışıklı bir genç adamla tanışana kadar. Edward o zamana kadar tanıştığı hiçbir erkeğe benzemez–yakışıklıdır, zekidir ve esprilidir. Herkesten farklıdır çünkü kendisi bir vampirdir ve 1918’den beri hiç yaşlanmamıştır. Bella ve Edward birbirlerine aşık olurlar, yasak aşkları modern bir Romeo ve Juliet hikayesi gibidir. Bu filmin İngilizcenizi geliştirmek için harika olmasının sebepleri Bu filmin hedef kitlesi gençler ve bu yüzden filmde günlük dil kullanılıyor. Karakterler tipik Amerikalılar gibi konuşuyor ve aksanları açık ve net. Bu film, yazar Stephanie Myer’ın kitap serisinden uyarlanmış ve eğer bu popüler seriyi kendi dilinizde okuduysanız, filmin konusunu daha da iyi anlayabilirsiniz. Filmden favori alıntımız Edward’dan Bella’ya “Artık benim hayatım sensin.” 8. “The Break-up” / “Ayrılık” 2006 Başrollerde Jennifer Aniston ve Vince Vaughn. Filmin Hikayesi Gary Vince Vaughn ve Brooke Jennifer Aniston bir Chicago Cubs maçında tanışırlar. Aralarında hemen bir çekim doğar ve Brooke Gary’nin espri anlayışına bayılır. Çıkmaya başlarlar ve çok geçmeden birlikte bir ev satın alırlar. Gary bir turist otobüsü operatörüdür ve Brooke bir sanat galerisinde yöneticidir. Arka planları oldukça farklıdır ve birlikte yaşadıktan sonra farklı ilgi alanları olduğunu fark ederler. Ayrılmaya karar verirler, fakat ev konusunda ne yapacakları konusunda anlaşamazlar. Birlikte ev arkadaşı olarak yaşamaya karar verirler. Gary yeniden bekar bir adam olarak yaşamaya başlar, partiler verir, eve kadınlar davet eder. Bu Brook’u çok daha fazla üzer. Brooke işinden ayrılıp Avrupa’ya seyahat etmeye karar verir. Döndüğünde, Gary yaptığı hataları anlamıştır ve Brooke’un kalbini yeniden kazanmaya çalışır. Bu hikaye herkesin hoşuna gidecek, kahkaha dolu bir hikaye. Bu filmin İngilizcenizi geliştirmek için harika olmasının sebepleri Bu film, pek çok farklı durumda kullanılabilecek günlük dilde argo konuşmalarla dolu. Bu filmden partnerinizle iletişim kurabileceğiniz dili ve tartışmalarda kullanabileceğiniz bazı yaygın sözleri de öğreneceksiniz. Bu film anlaşılması kolay bir komedi filmi ve kullanılan mizah basit ve açık, bu sayede ana dili İngilizce olmayan kişiler bile yapılan şakaları anlayabilir. Filmden favori alıntımız Gary, Brooke’a söylüyor “Bunu bu şekilde mi yürütmek istiyorsun Brooke? Çünkü ben de bu şekilde yürütebilirim. Lionel Richie gibi çalabilirim, hem de bütün gece.” 9. Forrest Gump 1994 Başrollerde Tom Hanks, Robin Wright, Gary Sinise ve Sally Field. Filmin Hikayesi Forrest Gump Tom Hanks, hikayesini otobüs bekleyen yabancılara anlatmaya başladığında bir otobüs durağında beklemektedir. Üzücü hikayesi çocukken bacaklarıyla sorun yaşaması ve metal destek takmak zorunda kalmasıyla başlıyor. Diğer çocukların yaptığı zorbalık yüzünden Forrest çocukken çok acı çekiyor. Nihayet, genç bir kız olan Jenny Robin Wright ile tanışıyor. Jenny’e aşık oluyor ve ikisi çok iyi arkadaş oluyorlar. Bir gün Forrest kendisiyle dalga geçen çocuklardan kaçarken, bacak desteği kırılır. Forrest birden çok hızlı koştuğunu fark eder ve bu becerisi ona üniversite bursu kazandırır Forrest pek akıllı olmasa da. Üniversiteden mezun olunca orduya yazılır ve Vietnam’a savaşmaya gider. Orada pek çok arkadaşının hayatını kurtarır ve cesaret madalyası alır. Bu esnada Jenny de evde bazı sorunlar yaşamaktadır. Uyuşturucu bağımlısı olmuştur ve çok hastadır. Forrest eve dönünce Jenny ile buluşur ve ona evlenme teklif eder, fakat Jenny teklifi kabul etmez. Forrest öyle üzülür ki koşmaya çıkar. Koşusu bir maratona döner ve tam üç yıl sürer. Bu filmin İngilizcenizi geliştirmek için harika olmasının sebepleri Bu film, İngilizcenizi geliştirmek için ideal bir film, çünkü Forrest Gump’ın zihinsel sorunları olduğundan konuşmalar gayet yavaş akıyor. Filmin dili basit ve kolay anlaşılır. Bu film ayrıca size Amerikan tarihinin ve kültürünün bazı önemli kesitlerini de öğretiyor. Filmde Amerika Birleşik Devletleri’nin Vietnam Savaşı’na girişi ve 1960’ların popüler hippi hareketi üzerine bir şeyler öğreneceksiniz. Bu film dünyanın her yerinden birçok insanın en sevdiği film ve filmlerden konuştuğunuz bir sohbete katılırsanız, heme herkes bu filmi izlemiş olacağından elinizde harika bir sohbet konusu olacaktır. Filmden favori alıntımız Forrest Gump, otobüs durağında bir grup yabancıyla konuşuyor “Hayat bir kutu çikolata gibidir, payınıza ne düşeceğinizi hiçbir zaman bilemezsiniz.” Bunlar, İngilizce öğrenmek ve dilinizi geliştirmek için ideal olan pek çok harika filmden yalnızca birkaçı. İngilizcenizi geliştirmek için film izlemek gibisi var mı? Üstelik artık film izlemek için bahaneye ihtiyacınız yok – ne de olsa filmlerle İngilizcenizi daha da kusursuz hale getirmek istiyorsunuz! Gevşeyin, rahatlayın, biraz mısır patlatın ve gerçek hayatta kullanılan İngilizceyi öğrenmek ve kendinizi geliştirmek için bir film maratonuna başlayın. Eğer bu gönderiyi beğendiyseniz, İngilizceyi şarkılar ve müzik yoluyla öğrenmekle ilgili bu yazıyı da beğenebilirsiniz! Unutmadan, Bir Şey Daha… Eğer İngilizceyi filmlerle öğrenmek hoşunuza gidiyorsa, FluentU uygulamasına da bir göz atmalısınız. İnternet sitesinde olduğu gibi, FluentU uygulaması da İngilizceyi popüler sohbet programları, akılda kalıcı müzik videoları ve komik reklamlar aracılığıyla öğrenmenizi sağlar, aynı burada görebileceğiniz gibi Eğer izlemek istiyorsanız, muhtemelen FluentU uygulamasında vardır. FluentU uygulaması, İngilizce videoları izlemeyi oldukça kolaylaştırıyor. Videoların interaktif altyazıları var. Bu sayede, kelimelerin tanımlarını, kelimeyi anlatan bir görseli ve faydalı örnekleri görmek için kelimelerin üzerine tıklamanız yetiyor. FluentU ilgi çekici içerikleri dünyaca ünlü kişilerle öğrenmenizi sağlar. Örneğin, “brought” kelimesinin üzerine tıkladığınızda, şunu görüyorsunuz FluentU her kelimenin üzerine tıklayarak tanımlarına bakmanızı sağlar. Bütün videolardaki kelimeleri kısa sınavlar yoluyla da öğrenebilirsiniz. Öğrenmekte olduğunuz kelimelerle ilgili daha fazla örnek görmek için ekranı sola ya da sağa kaydırın. Faydalı soruları ve birden fazla örneğiyle FluentU hızlı bir şekilde öğrenmenize yardımcı olur. Daha fazlasını öğrenin. İşin en iyi kısmı ne, biliyor musunuz? FluentU öğrenmekte olduğunuz kelimelerin hepsini hatırlar. Öğrendiğiniz kelimeleri baz alarak size yeni örnekler ve videolar önerir. Bu sayede tamamen kişiselleştirilmiş bir deneyim yaşarsınız. FluentU’yu internet sitesi üzerinden bilgisayarınızda ya da tabletinizde kullanmaya başlayın veya, daha da iyisi, daha da iyisi, iTunes store’dan veya Google Play’den FluentU mobil uygulamasını indir. Bu gönderiyi beğendiyseniz içimden bir his FluentU'ya bayılacağınızı söylüyor. FluentU, gerçek dünya videolarıyla İngilizce öğrenmenin en iyi yolu. Ücretsiz Kaydol!
Bu sayfada Özet nedir Özet ne demek Özet ile ilgili sözler cümleler bulmaca kısaca Özet anlamı tanımı açılımı Özet hakkında bilgiler resimleri Özet sözleri yazıları kelimesinin sözlük anlamı nedir almanca ingilizce türkçe çevirisini bulabilirsiniz. Özet nedir, Özet ne demek Bir yazı veya sözün anlamını daha kısa ve özlü biçimde veren yazı veya söz, hülasa, fezleke, konusunu en kısa biçimde anlatan, bir senaryo çalışmasının ilk basamağı olan metin "Özet" ile ilgili cümle örnekleri "Gelinmesi gereken yere korkmadan, ödün vermeden hatasıyla sevabıyla gelmek. İşte bir serüvenin özeti." - T. Uyar Bilişim alanındaki terim anlamı Bir yazının içeriğini ya da iletisini kısaltılmış bir biçimde veren, bununla birlikte kimileyin sözcük boyuna varan bir örü. bk. soyut. Bilgisayar Terimi olarak kelime anlamı [Bakınız özet] Eğitim alanındaki sözlük anlamı Bir metnin, bir sözün, üzerinde durulan bir konunun en önemli bölümlerinin sözlü ya da yazılı olarak kısaca anlatılan özü. Gösteri Sanat terimi olarak anlamı Bir oyunun konusunu kısaca anlatan, bu konu üzerinde aydınlatıcı noktaları gösteren kısa bilgi. Sinema ve Televizyon dünyasındaki anlamı Bir oyunluk çalışmasının ilk aşamasını oluşturan, filmin konusunu en kısa yoldan beş altı sayfa içinde anlatan, filmin konusu üzerinde ilgilileri aydınlatan metin. Tamamlanmış bir filmin, çeşitli amaçlarla hazırlanmış kısa öyküsü. Tiyatro'daki terim anlamı Bir oyunun konusunu en kısa yoldan anlatan, oyunun konusu üzerinde ilgilileri aydınlatan yazılı bilgi. Bir oyunun yazılmadan önce konusunu gösteren kısa bilgi. Bilimsel terim anlamı Herhangi bir kitap, makale ya da raporun, temel öğeleri değişmeyecek biçimde kısaltılması. Bir konunun ayrıntısız ve kısaca anlatılışı. İngilizce'de Özet ne demek? Özet ingilizcesi nedir? summary, outline, synopsis Osmanlıca Özet ne demek? Özet Osmanlıca'da ne anlama gelir? hulâsaÖzet kısaca anlamı, tanımı Basın özeti Çeşitli kuruluşların belli bir konuda hazırladıkları rapor veya bilgilerin basına dağıtılmak üzere oluşturulan özeti. Belli bir tarihte çeşitli gazetelerde yer alan günün önemli haberlerinin bir başka basın kuruluşu tarafından hazırlanan özeti Hesap sahiplerinin hesabına yatan ve söz konusu hesaptan çekilen miktarların dökümünü gösteren cetvel, özeti Görüşülecek konularda toplantı öncesi yöneticiye sunulan, kısaltılmış açıklamalardan oluşan bilgi Özetlemek Bir yazı, konu, söz veya filmin içeriğini daha az sözle anlatmak, özünü vermek, kısaltmak, hülasa Özetlenmek Özet durumuna getirilmek, hülasa Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form. Herhangi bir şeyin benzeri. Yakışık alan şekil, uygun şekil. Tarz. Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl. Biçme işi. Disket bilgisayarda kullanılabilir Bir kararın kısaca yazılması. Özet, "Sergilemek, gözler önüne sürmek" anlamındaki ekspoze etmek birleşik fiilinde geçen bir Bir oyunun bütününü taşıyan şerit veya şeritlerin bütünü. Sinemalarda gösterilen eser. Camlara yapıştırılarak içerinin görünmesini engelleyen bir tür ince yaprak. Fotoğrafçılıkta, radyografide ve sinemacılıkta resim çekmek için kullanılan, selülozdan, saydam, bükülebilir Tiyatro oyunu, piyes, film, dizi film vb. eserlerin sahnelerini ve akışını gösteren yazılı metin. Bir olayı başka bir yöne, bir amaca ulaştırmak için uydurulan Çalışmak işi, emek, say. Bilimsel ve sanatsal amaçlı ürün. Bir yapı elemanının yük altında biçim değiştirmesi, az veya çok zorlanması. Bünyesindeki suyun azalması veya çoğalması sonucu ağacın biçim ve boyutlarının Basılı veya el yazması parça, tekst. Bir yazıyı biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan kelimelerin bütünü, bildirge İşverenler ya da vergi kesmekle yükümlü olan diğer kişilerce, kesilen vergilerin dayanakları ile birlikte toplu olarak ayrım ve niceliklerini kapsamak üzere düzenlenen ve ilgili vergi örgütüne verilen bildirge. Özet bildirim Eşyanın taşıyıcı veya acentası tarafından düzenlenen, taşımaya ve taşıma konusu eşyaya ilişkin bilgilerin yer aldığı, yetkili kuruluşlarca verilen belge. Özetçe, öz Herhangi bir kitap, yazı ya da raporun en önemli öğelerine değinilerek hazırlanan özet. Özetçe dergisi, öz dergisi Belirli alanlardaki yayınların konularını özetçe öz olarak izlemek isteyenlere bilgi verme amacını güden süreli yayın. Özetçe hizmeti, öz hizmeti Belli alanlardaki yayınların özetçelerinin özlerinin çıkarılması ile bu özetçelerin özlerin abonelere ve isteklilere gönderilmesi işlemi. Özetçe uzmanı, öz uzmanı Özetçe öz çıkarmada uzmanlaşmış olan kişi. Özetkitap Uzun bir kitabın, özü yitirilmeden kısaltılmış ya da özetlenmiş biçimi. Özetlenmiş [Bakınız özetleyiş] Özetlenmiş dengelem Para durumunun özetlenmiş görüntüsünü veren dengelem. Özetleyebilme Özetleyebilmek işi. Özet ile ilgili CümlelerBu özeti Arapçaya çevirebilir misin?Özet durumu değilsiniz kitapları parçalamadan içini açmadan önce özetine bakın ondan sonra okuyacaksanız okuyup, kutuphaneciye iade hepsini olarak evren ben kitabın bir özetini onu mi geçiyorsun, bu kadar mı yani?Tom, Mary'ye planının kısa bir özetini dillerde Özet anlamı nedir?İngilizce'de Özet ne demek? [OZET] adj. short, briefn. compressing, summary, synopsis, abstract, outline, digest, extract, precis, epitome, abridgement [Brit.], abridgment, brief, compendium, condensation, conspectus, gist, resume, roundup, sum, summationFransızca'da Özet résumé [le], extrait [le], sommaire [le], abrégé [le], condensé [le], raccourci [le], relevé [le]Almanca'da Özet n. Inhaltsangabe, Kompendium, Konspekt, Quintessenz, Resümee, Überblick, ZusammenfassungRusça'da Özet n. экстракт M, вытяжка F, квинтэссенция F, резюме N, заключение N, дайджест M, выписка F, извлечение N, аннотация F, конспект M, реферат M, обзор M, тезис M Sayfa düzgün görüntülenmiyorsa, lütfen sayfayı yenileyin. F5
Hızlı Erişim1 İngilizce Kısa Filmlerlerle Derslerimize Devam Edelim2 İlk İngilizce Kısa Filmimiz The İkinci Kısa İngilizce Filmimiz Is This Free 3 Üçüncü İngilizce Kısa Filmimiz Dördüncü İngilizce Kısa Filmimiz The Right Wat4 Beşinci ve Son İngilizce Kısa Filmimiz Mümkün Hayatların En Güzeli İngilizce Kısa Filmlerlerle Derslerimize Devam Edelim İngilizce kısa film önerilerimiz umarım hoşunuza gider. Filmlerle İngilizce öğrenmeye devam ediyoruz. İlk İngilizce Kısa Filmimiz The Present The Present, kısa filmimiz birçok festivalde ödül almış bir filmdi. Umarım hoşunuza gitmiştir. İngilizce kısa film ile ilgili yorumlarını sayfamıza yapmanızı istiyoruz. İkinci Kısa İngilizce Filmimiz Is This Free Bu haftaki filmimiz Is This Free? Short Comedy Film şimdiden iyi seyirler. Unutmadan, filmi bir kaç kez farklı günlerde izleyin. Kelimeleri, cümleleri telaffuz etmeye çalışın. Alt yazılı ya da alt yazı olmadan film izleyerek dil öğrenimi dünya çapında moda oluyor. YouTube bunun için çok iyi bir paylaşım alanı. Sizlere en güzel filmleri seçmeye çalışıyoruz. Umarız filmlerden hoşlanırsınız. Üçüncü İngilizce Kısa Filmimiz Dalga Yardımlaşmayı anatan çok güzel bir film. İngilizce alt yazılı. Bu filmi sosyal medyada izlemiş olabilirsiniz. İngilizce alt yazıları okuma becerinizin gelişimi için yardımcı olacaktır. İyi seyirler. Dördüncü İngilizce Kısa Filmimiz The Right Wat Animasyon bir film. 4 dalda Oscar almış bir film. İyi seyirler. Beşinci ve Son İngilizce Kısa Filmimiz Mümkün Hayatların En Güzeli Türkçe kısa film. İngilizce alt yazılı. Güzel bir film. Alt yazıları okuyup sizde bu cümleleri telaffuz etmeye çalışın. Sizlerde internette çok kısa bir araştırma yaparak İngilizce kısa filmler bulabilirsiniz. İngilizce dört beceri gelişimi için kurs dışında da yapabileceğiniz bu etkinlikler sizlerin daha kısa sürede İngilizce öğrenmesini sağlayacak. Lütfen tembellik yapmayın! Filmlerle ilgili birkaç İngilizce cümle kurarak yorumlarınızı sayfamıza yazın.
Bu yazımızda sizler için seçtiğimiz 2 filmi İngilizce ve Türkçe olarak tanıtacağız. Bir Filmin İngilizce Tanıtımı, Bir Filmin İngilizce Özeti, Bir Filmin İngilizce Konusu Man of Steel – Çelik Adam A young boy learns that he has extraordinary powers and is not of this Earth. As a young man, he journeys to discover where he came from and what he was sent here to do. But the hero in him must emerge if he is to save the world from annihilation and become the symbol of hope for all mankind. Genç bir çocuk, olağanüstü güçlere sahip olduğunu ve bu Dünyadan olmadığını öğrenir. Genç bir adam olarak, nereden geldiğini ve buraya ne yapmak için gönderildiğini keşfetmek için seyahat eder. Ancak, dünyayı yok etmekten kurtarması ve tüm insanlık için umudun sembolü haline gelmesi durumunda, içindeki kahraman ortaya çıkmalı. Lincoln In a nation divided by war and the strong winds of change, Lincoln pursues a course of action designed to end the war, unite the country and abolish slavery. With the moral courage and fierce determination to succeed, his choices during this critical moment will change the fate of generations to come. During President Lincoln’s tumultuous final months in office, he pursues a course of action to end the Civil War, unite the country and abolish slavery. Lincoln, savaş ve güçlü değişim rüzgarları ile bölünmüş bir ülkede, savaşı sonlandırmak, ülkeyi birleştirmek ve köleliği ortadan kaldırmak için tasarlanmış bir eylem izliyor. Ahlaki cesaret ve şiddetli kararlılığın başarılı olmasıyla birlikte, bu kritik andaki seçimleri gelecek nesillerin kaderini değiştirecek.
bir filmin ingilizce özeti kısa